Kadına Yönelik Şiddet

Cinsiyetlerinden dolayı kadınların, fiziksel, cinsel, psikolojik ve acı veren saldırılara maruz kalmaları ve keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakılmaları, Kadına yönelik şiddet olarak açıklanmaktadır. Kadına şiddet, dünyanın her yerinde kabul görmüş bir insanlık suçudur. Bu suçun kapsamına giren fiiller şöyledir:

• Yeni doğmuş kız çocuğunu cinsiyeti sebebiyle aile içinde ve yakın çevrede kenarda bırakmak
• Kız çocuklarını okula göndermeyerek, Nitelikli eğitime ulaşmalarına engel olmak.
• Hem aile içinde hem de aile dışında fiziksel ve cinsel saldırı yaşamalarına neden olmak
• Zorla istemedikleri bir evlilik yaptırılması
• Erkek çocuk doğurmadığı için kadını her anlamda aşağılama
• Çalışma hayatında olmalarını engellemek.
• Tecavüz ile tehdit etmek
• Töre ve namus cinayetleri
• Evlilik içi cinsel istismar
• İş yaşamında erkeklere kıyasla daha alt pozisyonlarda çalıştırma
• Ev içindeki emeklerinin görmezden gelinmesi

Birleşmiş Milletler 1979 yılında Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi amacıyla bir sözleşme yayımlar. Sözleşmede kadına yönelik şiddetin kadınların yalnızca kadın olmaları sebebiyle karşılaştıkları ve eşitsizlikten kaynaklanan bir olgu olduğu vurgulanır.  BM, 1993 yılında kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması adına bir bildirge daha yayımlar. Bu bildirgede kadına şiddet eylemi,  fiziksel, cinsel, duygusal zararla sonuçlanan ya da sonuçlanabilecek, her türlü cinsiyet temelli şiddet içeren davranış olarak tanımlanır. Bu bildiriyi 1995 yılındaki 4. Dünya Kadın Konferansı’nda kabul edilen Pekin Deklarasyonu Eylem Planı takip eder. Genel tanım olarak kadına yönelik şiddet 4 ana kategoride ele alınır, bunlar:

• Kadına yönelik fiziksel şiddet: Kadının iradesi dışında gerçekleşen zarar verici eylemlerin tamamıdır. En yaygın ve en bilinen şiddet tipidir. Beden gücüne dayalı bir eylemdir. Kadın cinayetlerinin tamamı buna örnek olarak gösterilebilir.
• Kadına yönelik psikolojik şiddet: kadını küçük düşürecek sözler söylemek, çeşitli ithamlarla aşağılamak, kişiliğini ve fikirlerini önemsememek, bu şiddet tipinin örnekleridir.
• Kadına yönelik cinsel şiddet: Bu şiddet türü, kadını rızası dışında ilişkiye zorlamayı, beden istismarı, sözlü ve fiili tacizleri içerir.
• Kadına yönelik ekonomik şiddet: boşanmaların önemli sebepleri arasında sayılan ekonomik şiddete örnek, iradesi dışında kadını çalışmaya zorlama ya da çalışmaktan alıkoymaktır.

Tüm dünyada 1970’li yıllardan itibaren toplumsal sorun olarak ele alınmaya başlayan kadına yönelik şiddet sorununu çözmek için ülkelerin hükümet yönetimleri ile sivil toplum örgütleri birlikte çalışmaya devam ediyor. Giderek kanayan bir yaraya dönüşen kadın cinayetlerinin nasıl önleneceği merakla beklenirken, bu konuda manevi değerlerin önemini yüksek sesle hatırlatmak, yerinde olacaktır. “Kadın insandır, erkek insanoğlu” sözüyle yoğrulmuş Anadolu coğrafyası, hayatın anne şefkati ile başladığını nesilden nesile aktararak, bu konuda çok önemli bir görev ifa etmiştir.

Kaynakça:

• “Kadına Yönelik Şiddet – Aile İçi Şiddet ve Konuya İlişkin Uluslararası Metinler Üzerine Bir İnceleme”. Hacettepe HFD, 25 Mart 2020
• Pekin Birleşmiş Milletlerde Kadının İnsan Hakları ve Türkiye’nin Taahhütleri”
• Uyanık, Zeki, İbrahim. Kadına Yönelik Şiddet”. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi Yıl: 2016