İstanbul’un yaşayan tarihi abidesi “Galata kulesi”

İstanbul’un yaşayan tarihi abidesi:    “Galata kulesi”

Cenevizliler tarafından 1349 yılında, inşa edilen Galata kulesi, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde Adını aldığı Galata semtinde bulunur. İnşa amacı gözlem olarak tasarlanan kule, yıllar ve dönemler içerisinde gözetim ve yangın kulesi olarak da kullanılmıştır. Mimari üslubu Romanesk tarzda olan Galata Kulesi, 1794 ve 1835 yıllarındaki yangınlarda büyük zarar görmüş ve yapılan tadilatın ardından itfaiye teşkilatının hizmetine verilmiştir. Kulenin oval gövdesi özel taştan; çatısı ise betonarmedir. Bodrum kat, zemin kat ve asma kat bölümlerinden oluşur. Asansör ile çıkılabilen 6 kat, merdiven ile devam eden 4 kata sahiptir. İstanbul’un fethinden sonra, Galata anahtarlarının Cenevizliler tarafından Fatih Sultan Mehmet’e, 1 haziranda teslim edildiği, bir levhaya yazılı şekilde, kule duvarında asılıdır.

Unesco mirası Galata Kulesi

Yaşayan tarihi şehirler arasında ilk sıralarda gelen İstanbul’un önemli sembollerinden biri olan Galata kulesi, 2013 yılında, UNESCO tarafından dünya mirası geçici listesine dahil edilmiştir. Bu kararın ardından kule müzeye dönüştürülerek, tarih severlerin ilgi ve alakasına sunulmuş, korunması içinde gerekli olan tedbirler artırılmıştır. Çevresindeki tarihi adeta bir ayna gibi yansıtan kulenin hemen yanında, Bereket zade çeşmesi bulunur. Tamamen modern mimari teknikler ile yenilenen kulenin iç bölümleri, ziyaretçilerini etkisi altına alarak, farklı bir duygu atmosferine taşır. Bu etki 5.kat ve 7.kattaki sergiyle başlayarak, 12.kattaki restoran bölümü ile zirveye ulaşır. Osmanlı döneminin esintilerini de giriş kapısından itibaren gösteren kule, dünya mimari eserleri arasında müstesna bir yere sahiptir.