İZMİR, ŞİRİNCE KÖYÜ, ŞİRİNCE’DE GEZİLECEK YERLER
İzmir’in Selçuk ilçesinde İzmir il merkezine 83 km, Selçuk ilçe merkezine 8 km uzaklıktadır bir dağ köyü olan Şirince şüphesiz Türkiye’nin en estetik ve meşhur köylerinden.
Özgün adı olan Kırkınca’nın efsanevi bir çağda dağlara vuran kırk kişiye atfen verildiği rivayet edilir. Rum telaffuzunda Kirkice, Kirkince ve nihayet Çirkince gibi biçimler alan bu ad, Cumhuriyet’in ilk yıllarında dönemin İzmir valisi Kazım Dirik’in talimatıyla Şirince şeklinde resmîleştirilmiştir.
Aslına bakarsanız köy demeye dilimiz de gitmiyor bir yandan. Esnafın çoğu dışarıdan gelmiş, eskiden ailelerin oturduğu taş konaklar çoğunlukla butik otel ya da restoran/ kafe olmuş, köylülerin tezgahındaki yöresel mahsüllerin çoğu kendi üretimi bile değil… Sanki her sabah herkes setinin başına geçiyor, akşam turistlerin gitmesi ile dağılıyor…
Ama güzel mi derseniz, mimarisi, doğası, hissiyeti, her şeyi çok güzel.
Zaten turistik köy, hatırlarsanız 2012’de Mayaların kıyamet senaryoları sayesinde iyice köpürmüştü. Söylenene göre Şirince dünyada kurtulan 2 yerden biri olacaktı.
19. yüzyılda, özellikle ihracata yönelik incir üretimiyle ünlü, 1.800 haneli bir Rum kasabasıydı. 1923’te Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi sonucu Rumların ayrılmasıyla (çoğu Katerini’nin Nea Efesos köyüne yerleşmiştir), Kavala’nın Müştiyan (Moustheni) ve Somokol (Domatia) köylerinden gelen mübadillerle iskân edilmiştir. Mahalle içinde iki Rum kilisesi bulunmaktadır. Şirince’ de hiçbir ev diğerinin manzarasını kapatmaz. Nisanyan’a göre ise Şirince (Çirkince) köyünün bulunduğu konum’da 14. veya 15. Yüzyıllarda bir Rum köyü bulunmaktaydı ve sonraları köy boşaltılmıştı. 18. Yüzyıl’da ise Güney Arnavutluktan bir kısım Rum Şirince (Çirkince)’ye iskan edildi ve köy kısa süre içinde tekrar canlandı. Rumlar garip olarak köye yerleştiklerinden beri dil olarak Türkçe ana dilliydiler. Köy mimarisine bakılınca Güney Arnavutluk (Berat- Arnavutluk’un bir kenti) mimarisinin korunmuş olduğu göze çarpmaktadır. Rumların Yunanistan’a gidişi ile Mübadele sonrası Şirince’ye Yunanistan göçmenleri yerleştirildi
Biz kafa dinlemek için sakin ama bir yandan da hareketli yerleri tercih edenlerseniz, burası tam yeri. Tam kitap yazmalık. Zaten Paulo Cuelho da, yanlış hatırlamıyorsam, Zahir’i yazmaya burada başlamış.