Anksiyete Nedir? Anksiyetenin Belirtileri Nelerdir?
Merhaba sevgili okurum,
Bugün sizlerle birlikte günlük hayatta sıklıkla duyduğumuz anksiyete yani kaygı bozukluğunu konuşmak istiyorum, çünkü anksiyete aslında her insanda görülen ve varoluşumuzun nedeni olan durumdur. İlk insan bile mağara devrinden beri bir kaygı taşımaktadır. Mağara devri insanı aslında mağarada yaşarken vahşi hayvanlardan korunmak için kendini mağaraya kapatmış ve ateş yakmıştır . Bu anksiyete genlerimize kadar işlemiş ve anksiyete bugün çağımızın ekonomi ve sanayi devrimiyle , gürültüyle giderek artan bir olgu haline gelmiştir. Bu durum bazı kişilerde normal kabul edilir fakat bu durum kişiyi rahatsız ettiği zaman mutlaka tedavi edilmelidir. Anksiyete kişinin sosyal hayatını o kadar etkiler ki kişi sokağa çıkamaz , otobüse binemez bir duruma kadar gelebilir. Peki nedir bu anksiyetenin belirtileri ?
Anksiyete ( Kaygı Bozukluğu) Davranışları Nelerdir?
Günlük yaşamda sıklıkla tekrarladığımız davranışlarımızın bazıları , alışkanlıklarımız aslında pek ilgiliymiş gibi gözükmese de , fark etmesek de yaşadığımız kaygı bozukluğunun bir belirtisi olabilir.
- Kaygı bozukluğu , en az 6 ay süresince kişide kontrol edilemeyen yüksek düzeyde bir kaygı durumu, bu kaygı durumuna bağlı gerginlik , rahatlayamama , sürekli diken üzerinde olma , kolay öfkelenme , dikkat sorunları yaşama, kas gerginliği , uyku problemleri gibi durumların da eşlik edebildiği ve kişinin iş hayatını , okul hayatını bir şekilde işlevselliğini ciddi derecede etkileyen bir problemdir. Tabi sizden şu soruyu duyar gibiyim: Bu günlerde kaygısız olan var mı ki? Ancak son derece doğal ve gerekli olan kaygı , 6 aydan uzun süre boyunca kişiyi bedensel , ruhsal ve sosyal olarak olumsuz bir şekilde etkilemeye başladıysa , örneğin kişi bu durumdan kaynaklı dışarı çıkamıyorsa, günlük olarak yapması gereken bazı görevleri yerine getiremiyorsa, işine gidemiyorsa, bir şekilde ilişkileri bundan etkilenmeye başladıysa bu durumda artık yardım alması gerekiyordur. Ancak bazı kişilerde yüksek işlevli kaygı dediğimiz bir durum söz konusudur. Şöyle ki kişi dışarıdan son derece mutlu ve başarılı gözüküyordur. Yani kişinin işlevselliği , okul hayatı , ev hayatı, ilişkileri içten içe yaşadığı yüksek derece kaygı ve huzursuzluk durumundan etkilenmiyordur. Hatta çoğu yüksek derecede kaygı bozukluğuna sahip olan kişinin iş hayatı ve okul hayatı oldukça başarılıdır. Bu gibi durumlarda ise kaygı kendini başka şekillerde gösterir.
- Aşırı Tedbirli Olma : Kaygı ve kontrol her zaman beraberdir. Kaygılı insanlar aslında her zaman bir yaklaşan kıyamet duygusu içinde yaşarlar. Her an her şeyin kötüye doğru gidebileceğini ve her an işlerin kontrolden çıkabileceğini düşünürler. Bu yüzden sürekli olarak geleceği ön görmeye ve gelecekle ilgili şeyleri kontrol altına almaya yani önlem almaya çalışırlar. Bu kontrol altına almaya çalışmak aslında kişinin kaygıyla baş edebilmek için geliştirdiği bir savunma mekanizmasıdır. Örneğin kaygı bozukluğunuz varsa muhtemelen çantanızda herhangi bir sıkıntı anında ihtiyaç duyabileceğiniz her şey mevcuttur. Mesela sıklıkla kullandığınız ilaçlarınız ,yedek piliniz, şarj aletiniz, eğer yolculukta mideniz kötü olabilirse diye poşetiniz gibi bir çok önlem kaygı bozukluğunu gösterebilir.
- Aşırı Düzen ve Titizlik: Kafamızın içindeki o kontrolden çıkma duygusuyla baş etmenin yollarından biri olarak bazılarımız da aşırı düzenli ve titiz olmayı seçebiliriz. Mesela bazı temizlik takıntıları geliştirebiliriz ya da bir şeyler dağıldığında kendimizi kötü hissettiğimiz için sürekli her tarafı düzenli ve temiz tutmaya çalışabiliriz . Kontrolden çıkmışlığa karşı , darmadağınığa karşı bir şeylerin düzenli , temiz olması bize kendimizi güvende hissettirir. Bazılarımız ise benzer bir şekilde yaptığımız işte mükemmeliyetçilik geliştirebiliriz.
- Zamanından Çok Önce Gideceğimiz Yerde Olmak : Mesela bir saatte bir yerde olmanız gerekiyordur , belki evden yarım saat önce çıksanız yeterlidir , yetişirsiniz . Ancak siz en az 1 saat önceden orada olmak istersiniz. Ya trafik olursa?, Ya geç kalırsam? , Ya yolda bir aksilik çıkarsa? Gibi düşünceler sizi bu şekilde davranmaya iter.
- Yerinde Duramamak: İçimizde yaşadığımız kaygı durumu , huzursuzluk durumu , endişe durumu belli bir seviyeye geldiğinde bununla baş edebilmek ve kendi kendimizi yatıştırabilmek için bedensel olarak bazı şeyler yaparız . Mesela bazılarımız sürekli olarak ayağını sallayabilir ya da ayağını yere vurabilir. Bazılarımız sandalyede oradan oraya dönebilir, kıpır kıpır olabilir. Bazılarımız tırnaklarını , dudaklarını yiyebilir . Bazılarımız sürekli saçıyla oynayabilir . Yani bir şekilde bedensel olarak kendimizle temas halinde olmaya ihtiyaç duyuyor olabiliriz.
- Telefona Yapışık Olmak: Tabi aslında bir çoğumuz kafamızı dağıtmak için her bulduğumuz boş anımızda telefonla ilgileniyoruz. Ancak yüksek düzeyde kaygı yaşayan insanlar için bu çok daha büyük bir ihtiyaç . Sürekli kapımızın içerisinde dolaşan , dönüp duran o huzursuzluk verici düşüncelerden kaçabilmek için internet ya da telefon hayati bir önem taşıyor. İnsanlarla birlikteyken dahi sohbet arasında telefonu eline alıp öyle bir yerlerde gezerken kendimizi bulabiliyoruz.
- Dinlenememe: Gün içinde bir şeylerle uğraşmadığınızda bir şey yapmadığınızda suçluluk duyuyor musunuz? Belki de bu yüzden sürekli bir hareket halindesiniz ve sürekli kendi düşüncelerinizden kaçmaya çalışıyorsunuz. Belki de kendinizi herhangi bir aktiviteye verdiğiniz zaman düşüncelerle baş başa kalmaktan kurtulduğunuz için bunu yapıyor olabilirsiniz.
- Hastaneye veya Sağlık Kuruluşlarına Yakın Olma İsteği: Yüksek düzeyde kaygılı insanlar hep bir kıyamet beklentisi içerisinde , hep kesin kötü bir şey olacak düşüncesi içinde olduğu için , herhangi bir sıkıntı olduğunda hemen hastaneye yetişebilme düşüncesi olduğundan buna önlem olarak bir yerlere gittiklerinde ya da mesela kendilerine ev tutarken sağlık kuruluşuna yakın olmayı isterler. Belki bir diğer insanın aklına bile gelmez fakat yüksek düzeyde kaygı problemi olan bir bireyin bunun kontrolünü önceden yaptığı görülür.
- Çok Kolay Sıkılma , Kolay Odaklanamama: Yüksek düzey kaygı yaşayan bir birey aslında zihnindeki düşüncelerle sürekli bir gelecek kaygısı içerisinde olduğundan dolayı ana odaklanmak anksiyete bozukluğu olan bir birey için oldukça zordur. Bundan dolayı kaygı problemi yaşayan bir birey aslında aynı zamanda odaklanma problemi de yaşar ve çok çabuk sıkılabilirler.
- Dinleyememek: Yine aynı şekilde bir kişiyi dinleyebilmek için öncelikle bireyin kendi kafasındaki seslere bir dur demesi gereklidir. Ancak birey zihninde sürekli olarak gelecekle ve geçmişle ilgili kaygı duyar bundan dolayı karşısındaki insanı dinlemekte oldukça zorlanır. Genellikle kafalarında bir düşünceyle uğraştıkları için dışarıdan soğuk, ilgisiz ya da kafası başka yerlerde gibi görülebilir.
- Son Anda Planları İptal Etme: Belki hayır diyemediğiniz için , belki de aslında o an gerçekten istediğiniz için size yapılan davete evet dediniz ve kabul ettiniz . Ancak davet günü saati gelince sizin zihninizde birden felaket düşünceleri üşüşmeye başladı. Ya yolda başıma bir şey gelirse ? , Ya da orda problem yaşarsam ? Gibi sürekli olarak bir kaygı durumunun içerisine girebilirsiniz. Eğer sıklıkla planları son anda iptal etme gibi bir alışkanlığınız varsa şöyle bir düşünün . Acaba bu kaygıdan bir sebep mi?
- Sakarlık ve Unutkanlık: Kaygılıyken zihnimiz o kadar çok gelecektedir ki , gelecekte neyin kötü olabileceği konusuna odaklanır ve hatta önlem almaya çalışırken şimdiyi , anı göremeyiz , unuturuz.
Belki de bu maddeleri okudunuz ve şöyle demiş olabilirsiniz : Ya günümüzde sanki bunları yaşamayan var mı ? Evet , özellikle günümüz toplum sisteminin de etkisiyle bir taraftan gelen zamlar, bir taraftan içinde yaşadığımız belirsizliklerle dolu Dünyanın içerisinde kendimizi her geçen gün daha kaygılı hissettiğimiz için , zihnimizi sürekli geçmişte ya da gelecekte olduğu için haklı olarak evet çoğumuz bu durumu yaşıyoruz. Ancak bazılarımızda buna yüksek düzeyde kaygı da eşlik ediyor. Bundan dolayı aslında her kişi kendi değerlendirmesiniz yapmalı . Yani yaşadığınız bu durumların , bu davranışların sebebi yüksek düzeyde kaygı mı , yoksa başka bir şey mi buna siz karar vereceksiniz.
Bir yanıt bırakın