Günlük yaşamın sorunlarla dolu geçmesi ve zorluklar, insan psikolojisi üzerinde ağır yükler meydana getirir. Terminolojide sıkça kullanılan “Stres” kelimesi, hayattaki zorluklar karşısında meydana gelen olumsuz duyguların ortak adıdır. Latince “Stringere” yani “germek” kelimesinden türeyen stres, insan vücudunun dış ve iç etkenlere verdiği ani tepkidir. Bilim dünyası stresi iki faktör olarak ele alıyor, bunlardan ilki fizyolojik diğeri ruhsal kökenlidir. Fizyolojik stres, yalnızca Hipotalamus-hipofiz-adrenal etkisi gösterir yani beyin sisteminin hormon dengesi üzerinde baskılama yaratır. Ruhsal stres ise duygu halimizi koordine eden limbik sisteme zarar verir. Böylelikle huzursuzluk ve kaygı durumu ortaya çıkar. Stres süresi arttıkça vücudun yaşadığı gerilim artmağa başlar. Bu durum Tıp literatüründe katekolaminlerin, adrenalin, noradrenalin ve adrenal salınımını artırarak, katabolizmayı uyarması olarak geçer.
Stresin bilinen belirtileri psikolojik ve fizyolojik olarak iki gruptur.
Fizyolojik stres belirtileri:
- Solunum artmaya başlar, nefes nefese kalınıyormuş gibi bir durum ortaya çıkar.
- Kan basıncı artacağı için kalp çarpıntısı başlar.
- Ağız kuruluğu ve yutma zorluğu oluşabilir.
- Vücut ısısı artar, “sıcak basması” diye tarif edilen hararet oluşur.
- Ellerde ve vücudun belirli noktalarında terleme olur.
- Kaslar gerilir ve bu gerginlik sonucu ağrı başlar
- Midede ağrı, yanma, ekşime ve hazımsızlık türü sindirim sorunları baş gösterir.
- Yorgun ve halsiz hissetme
- Baş ağrısı ortaya çıkar
- Uykusuzluk sorunu meydana gelebilir.
Psikolojik stres belirtileri
- Endişe, kaygı ve huzursuzluk halleri görülür
- Konsantre olmakta ve motivasyonda güçlük çekilir.
- Öfke patlamaları belirir ya da sinirli olma hali başlar.
- Üzgünlük, kırgınlık ve kendini önemsiz hissetme duyguları yaşanır.
Tedavisi geciktirildiği takdirde stres sorunu vücutta bazı organik rahatsızlıklar meydana getirebilir. Mide ülseri, kalp damar rahatsızlıkları, enfeksiyon tehlikesine karşı savunmasız kalma, bu durumlardandır.
İnsanın günlük yaşam kalitesini önemli ölçüde bozan stres, yönetilebilecek bir duygu halidir. Ağır bir gerginlik hali olan stresle başa çıkabilmek için öncelikle bu duruma yol açan nedenler tespit edilmelidir. Kendimizi tanımalıyız. Bizi neler üzer ve neler mutlu eder, hepsini kendi düşünce dünyamızda bir bir netleştirmeliyiz. İnsanın kendine inanması, elinden geldiğini yaptığını bilmesi ve bazı şeylerin kendisi dışında oluştuğu için onlara da sabır göstermesi gerektiğini anlaması, stres halinin etkisini önemli ölçüde azaltacaktır. İnsan kendisine üzüntü veren eski anıların üzerine sünger çekmeli, umutlu ve neşeli yarınların hayali ile motivasyonunu yükseltmelidir. İnançlı bir insan olmak, hayatın geçiciliğini idrak etmek yine stres duygusunu azaltacak durumlardır. Kısaca olumsuz duygular terk edilip. Pozitif bir yaşam anlayışı asıl kılınırsa, içinde bulunmaktan keyif alınan sosyal ortamlarda vakit geçirilirse, sağlıklı beslenilir ve düzenli uykuya dikkat edilirse, stres hali ile araya çok büyük bir mesafe koyulmuş olur.
Kaynakça:
- Dumlu K, Cimilli C (2003) Erken yaşam stresörlerinin nörobiyolojik sonuçları. Türk Psikiyatri Dergisi, 14(4): 301-310.
- Stres vücuda ne yapar?”. Sözcü. 30 Mart 2019 tarihli yazı.
- Brunson KL, Avishai-Eliner S, Hatalski CG, Baram TZ (2001). Neurobiology of the stress response early in life: evolution of a concept and the role of corticotropin releasing hormone. Molecular Psychiatry, 6: 647–656.
Bir yanıt bırakın