Eğirdir Gölü/ Isparta

 

Tektonik ve Karstik göllerden olan Eğirdir gölü, Isparta il sınırları içinde yer alır. Bir ucu Hoyran, bir ucu Eğirdir olarak adlandırılan gölün uzunluğu 150 km’dir. Doğal oluşum göller arasında yer alan Eğirdir’in su miktarı yıl içerisindeki kullanım oranına göre değişiklik gösterir. Bu kullanımın büyük çoğunluğu DSİ tarafından çekilen sulardır. Bölgenin İçme suyu ve tarımsal sulama ihtiyacı, kurumun göle kurduğu pompa sistemi sayesinde düzenli olarak karşılanıyor. Eğirdir gölü, pek çok gölden daha farklı bir yapıya sahiptir. En önemli özelliği Akdeniz’e olan uzantısıdır. Kovada gölüne akan sular, oradan da aksu çayına dökülür. Çaydan da Karstik yollar ile devam ederek Akdeniz’e kadar ulaşır. Bu çok nadir görülen bir durumdur. 20 yıl önce gölün akış yönü, göl sularının Kovada barajına yönlendirilmesi ile değişmiştir. Çandır ovasında yapılan Kovada I ve II barajları, Eğirdir göl sularının toplandığı yeni adrestir. Baraj ile gölün arasındaki bağlantıyı 22 km uzunluğundaki kovada kanalı sağlıyor.

Eğirdir gölü karstik hareketler ile şekillenmiş doğal yollardan su toplayan bir oluşumdur. Tektonik hareketler sonucu göle düşen kayaların bugün göl içerisindeki adacıkları oluşturduğu düşünülüyor. Eğirdir, Türkiye’nin ikinci büyük tatlı su gölüdür. Çevresi doğal sit alanı ilan edilmiştir ve A sınıfı sulak alandır. Gölün çevresine yapılan Kovada Gölü Milli Parkı ve Gelincik Dağı Tabiat Parkı, yıl boyu ziyarete açıktır. Gölün beslendiği su kaynakları, yıl boyu yağan yağmurlar ve dağdan akarak inen Gelendost çayıdır. Uluborlu ve Senirkent ilçelerinden geçerek gelen Pupa Çayı, Hoyran ovasından akan değirmen çayı ve aksu deresi, gölün diğer beslenme kanallarıdır. Yıl boyu akışı devam eden su kaynakları ile kapasitesini koruyan Eğirdir Gölü, Isparta ve çevresinin içme suyu ihtiyacını rahatlıkla karşılar.

Gölde yaşayan canlı türleri oldukça çeşitlidir. Bunlar: Tatlısu levreği, sazan, çim sazanı, sudak, eğrez, gümüş balığı, kerevit, yengeç, su yılanı, su faresi, kurbağa ve su kaplumbağasıdır. Gölün su seviyesini koruyarak bölgede varlığını sürdürebilmesi, yabani hayatın da devam edebilmesini sağlamış. Yıl boyu göle uğrayarak konaklayan kuşlar arasında   pelikan, flamingo, kuğu, tepeli dalgıç, yumurta piçi, karabatak, balıkçıl türleri, Angıt, boz kaz, sakar meke, benekli su tavuğu, uzun bacak, bıyıklı Sumru, saz delicesi, martı sayılabilir. Diğer yabani hayat canlıları ise, sakarca kazı, boz kaz, kılkuyruk, yeşilbaş, elmabaş, kız kuşu ve su çulluğudur. Eğirdir gölü, sularında yaşayan zengin balık popülasyonu ve doğal adacıkları ile ülke genelindeki önemli gezi duraklarından biridir. Göle, Eğirdir karayolu üzerinden kolayca ulaşım sağlanabiliyor. İki ada üzerinde kurulu yerleşimlerde konaklama ve dinlenme tesisleri de mevcut. Bu adalardan Can Ada, çadır ve kamp konaklamalarına ev sahipliği yaparken, yeşil ada ise yerli ve yabancı turistlere hitap eden işletmelerle doludur. Çeşitli balık lokantaları ve pansiyonlar, yıl boyu yöreye gelen ziyaretçilerin en sık uğradığı yerlerdir. Adadaki tarihi yapılar arasında yer alan Aya Stefanos Kilisesi, gerek mimari özelliği gerekse tarihi konumu itibariyle, Eğirdir Gölünün en önemli ziyaret durakları arasında sayılabilir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*