GORDİON ANTİK KENTİ

GORDİON ANTİK KENTİ

Frig krallığına başkent olarak en sahipliği yapmış  Gordion Antik kenti, Polatlı’nın 29 kilometre uzaklığında bulunan Yassıhöyük mevkisindedir. Kente ait ilk arkeolojik kazılar, Gustav Körte ile Alfred Körte’nin başlattığı planlama ile 1900’lü yılların başında yapılmıştır. Daha detaylı kazı çalışmaları ise Pennsylvania Üniversitesi’nden   Rodney Young’ın başkanlığında, 1950 ile 1973 yılları arasında gerçekleşmiş. Gordion, bulunduğu konum itibariyle oldukça stratejik yerleşim bölgesiydi. Irmaklara ve diğer su kanallarına yakın olması, kuru tarıma elverişli toprağın bol olması ve ana yolların kesiştiği bir yerde olması, o günün koşullarında oldukça önemli bir avantajdı. Bölgede M.Ö 3000 yıllarında Hititlerin de yaşamış olmasındaki sebep, Frigler gibi onların da aynı avantajları Gordion kentinde gördüklerinden dolayı olabilir.  Kazılarda elde edilen bulgulara göre Frigler Gordion’a Hititlerin yıkılmasından sonra yaklaşık M.Ö 1200’lü yılların başında gelmişler. Şehir, 9. Yüzyıla kadar küçük evlerin olduğu bir kasaba hüviyetinde iken bu tarihten sonra daha büyük yapıların inşa edildiği, çevresinin dev surlarla korunduğu bir kente dönüşmüştür. Friglerden kalan Kale ve saray, bugün, kentin gün yüzüne çıkmış en önemli kalıntılarındandır. Gordion çevresi 85 adet Tümülüs ile çevrilidir. Bunlar, üzerlerine toprak yığılarak oluşturulmuş mezar tepecikleridir. Kral Midas döneminde en parlak zamanlarını yaşayan Gordion,  Frig uygarlığının nasıl bir sosyal hayat sürdüğünü anlatan önemli bir antik kenttir. 2023 UNESCO dünya mirası asıl listesine alınan şehir ilerleyen yıllarda çok daha fazla misafirin ziyaretine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Ankara’ya 94 km uzaklıkta kalan Polatlı İlçe sınırlarındaki Gordion Antik Kentini ziyarete geldiğinizde, içerisindeki şehir surlarını inceleyebilir, Kral Gordionus’un  ve Kral Midas’ın Frig geleneklerine göre yapılmış mezarlarına daha yakından bakabilirsiniz. Anadolu motifleri ve ezgilerine çok ciddi katkıları olan Friglerin yaşadığı bu görkemli başkenti gezmeye şehrin ana giriş kapısından da başlayabilirsiniz. Gordion Müzesine geçip, kazılarda çıkarılan eşya ve aletleri incelediğinizde, günümüz ev gereçlerine ne kadar benzediğini fark edeceksiniz. Dünyanın en eski mozaiği olan Çakıl taş mozaiği yine Gordion Antik kentindedir. Ana giriş kapısına yakın Tümülüs ve Galat Mezarı, dönemin mezarlık anlayışını, günümüze yansıtıyor.  Kent gezisinin devamında, Şehrin II. giriş kapısını geçerek, Saray bölgesindeki kalıntılara göz atmak,  Frig medeniyeti hakkında daha çok bilgi edinilmesini sağlayacaktır. Gordion Antik Kenti, inşa edildiği yıla göre oldukça ileri düzeyde bir mimarlık tasarımına sahipti. Yalnızca %10’nun gün yüzüne çıkarılabildiği bu abide kentin ilerleyen yıllarda da kalan kısmının açığa çıkarılması, tüm dünyanın ortak temennisidir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*