Bilimi, tarihle buluşturan köprü.
Türkiye’nin en eski devlet üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi (İÜ), İstanbul’un Fatih ilçesindedir. Osmanlı devletinin varlığını sürdürdüğü yıllarda kurum, Avrupa tarzında öğretim veren ilk üniversite olarak kabul edilmekteydi. Darülfünun kurumunun devamı olarak faaliyet yürüten İstanbul Üniversitesinin bazı birimlerinin tarihi, Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar uzanıyor. Fatih Sultan Mehmet’in emriyle 30 Mayıs 1453 yılında kurulan Sahn-ı Seman medreseleri, İstanbul Üniversitesinin kuruluşundaki ilk adım olarak değerlendirilmektedir. Kurum, 1933 yılına kadar Darülfünun-ı Şahane, ve İstanbul Darülfünunu adıyla eğitim faaliyetine devam eder. 1 Ağustos 1933 tarihinden itibaren de İstanbul Üniversitesi adını almıştır. 18 Kasım’daki yüksek öğrenim takviminin başlamasıyla birlikte İstanbul Üniversitesi, Türkiye’nin ilk üniversitesi olarak eğitim hizmetine başlamıştır.
2019 yılında yayınlanan Dünyanın en iyi 500 üniversitesi listesinde yer alan İstanbul Üniversitesi, en iyi üniversiteler arasında 2006’dan beri yer alıyor. Üniversite, Asya Pasifik bölgesinde eğitim veren üniversiteler arasında da en iyi 100 üniversite arasında gösterilmektedir. Üniversitenin Beyazıt Meydanında bulunan saat kulesi, Mustafa Şem-i Pek tarafından 1865 yılında inşa edilmiş mimari bir şah eserdir. Türkiye’nin ilk hukuk fakültesi de yine İstanbul üniversitesinin bünyesinde açılmıştır. Temelleri II. Mahmut dönemine kadar uzanan Fatih Darüşşifası, 1933 yılında Tıp fakültesi olarak yeniden düzenlenerek İstanbul Üniversitesinin çatısı altında öğretime açılır. Bu fakültelerin haricinde Diş Hekimliği Fakültesi, Eczacılık Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, İletişim Fakültesi, Edebiyat Fakültesi ve İlahiyat Fakültesi de İstanbul üniversitesinin en fazla talep gören öğretim birimleridir. Üniversite, kuruluş tarihinden itibaren gelişerek bugün 5 kampüs içerisinde faaliyetlerini sürdürüyor, bunlar:
- Beyazıt kampüsü: Siyaset bilimleri, halkla ilişkiler, hukuk, mimarlık, su bilimleri ve eczacılık fakülteleri bu kampüs içerisinde yer alıyor.
- Laleli kampüsü: Laleli tramvay istasyonu ile Vezneciler meydanı arasında kalan kampüste, Edebiyat ve doğa bilimleri fakülteleri hizmet veriyor.
- Avcılar kampüsü: İstanbul Üniversitesi’nin en büyük yerleşkesi Avcılar Kampüsüdür. İşletme, Yönetim ve Lojistik Fakülteleri bu kampüstedir.
- Çapa kampüsü: tıp ve diş hekimliği fakültelerinin bulunduğu kampüstür.
- Kadıköy Yerleşkesi: devlet konservatuarının bulunduğu yerleşkedir.
Köklü mazisi ve saygın tarihi ile ülkemizin bilim ve sanat hayatına imza atan İstanbul Üniversitesi, geçmiş yıllarda pek çok ünlü şahsiyetin öğretim gördüğü akademik kuruluş olmuştur. Bu isimler arasında, Nihat Erim ( Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. Başbakanı), Hasan Âli Yücel ( eski Milli Eğitim Bakanı) Aziz Sancar ( Nobel Ödüllü Türk doktor, akademisyen), Fuat Sezgin (Türk bilim tarihçisi), Ahmet Hamdi Tanpınar (şair, romancı ve deneme yazarı) ve Abdi İpekçi ( Milliyet gazetesinin yazı işleri müdürü) sayılabilir.
Ülke kültürünün ve biliminin gelişiminde mihenk taşı olarak değerlendirilen İstanbul Üniversitesi, tarihi yerleşkelerini ziyarete açtı. Ana kampüs ve diğer kampüsler, hafta içi belirli saatler arasında ziyaret edilebiliyor. Halkı, tarihi üniversitenin fakültelerini gezmeye davet eden Üniversite yönetiminin bu uygulaması sayesinde, eğitim ve öğretime olan ilginin ülke genelinde artabileceği düşünülüyor.
Bir yanıt bırakın