Gösterime girdiği 1993 yılında fütüristik aksiyon ve komedi türüne ilgi duyan herkesin tarafsız beğenisini kazanan Demolition Man (Cezalandırıcı) filmi, gelecekte nasıl bir toplum hayatının ortaya çıkacağı ile ilgili gerçeğe yakın tahminler öne sürmüştü. Kriyojenik uyku halinde olan polis John Spartan (Sylvester Stallone), yıllar sonra uyandırılarak hiç tanımadığı bir toplum yaşamı ile karşılaşır. Kendisi gibi uykudan uyandırılan azılı suçlu Simon Phoenix de (Wesley Snipes) aynı karmaşanın içinde kendini bulur. Yönetmen koltuğunda Marco Brambilla’nın oturduğu film, toplum düşmanı olan Simon Phoenix’in şehirde yarattığı terör ve karmaşayı önlemek için verilen mücadeleyi anlatıyor. Film, izlendikten sonra geleceğin Amerikasında nelerin olabileceğini vurgulamasıyla sık sık gündeme gelen bir çalışma oldu. Bugün dahi Cezalandırıcı (Demolition Man) filminin gelecekle ilgili sunduğu olasılıklar üzerine yapılan tartışmalar, devam ediyor. insanlığın nasıl bir dünya hayatı ile başa başa kalacağını anlatan filmin bazı kurgusal sahneleri, oldukça düşündürücü.
Bunalıma Sürüklenmiş Dünya
2032 yılını merkez alan filmde, San Angeles isimli kurgusal bir şehirde geçen hadiseler, büyük bir çevre felaketi sonrasından kurtulmuş toplumun hayat mücadelesini anlatıyor. 2010 yılında meydana gelen büyük bir deprem sonucu her yer yıkıntıya dönüşmüştür, gıda endüstrisi çökmüş ve salgın hastalıklar hayatın bir parçası haline gelmiştir. 2020 yılındaki covid Salgınından dolayı kapanan restoranları, alışveriş merkezlerini ve sokağa çıkma yasaklarını hatırladığımızda filmin bu konuda önemli bir gözlemde bulunduğunu görebiliriz.
Dokunmanın yasaklandığı bir toplum
Filmde “Sly” ve arkadaşlarının tokalaşma ve sarılmanın yasak olduğunu anlatması, yine bizlere salgın dönemindeki mesafe kuralını hatırlatıyor. Hastalığın yayılmasının önüne geçmek için alınan tedbirlerden biri olan temas yasağı, salgın hastalık dönemlerinin önemli kurallarından biri olarak biliniyor. Şehrin merkez sahnesi olan San Angeles şehrinde öpmenin, sarılmanın ve tokalaşmanın yasak olmasını görünce, covid dönemini yaşayan herkes bu öngörü karşısında hayrete düşüyor. Tüm selamlaşmaların yerine “çak bir beşlik” türü hareket yapılıyor filmde. Pandemi döneminde de herkes sıklıkla karşılıklı selamlaşma yaparak, temastan kaçınmıştı.
Cezalandırıcı filmini izlemeyenler ya da yeniden merak ederek izlemek isteyenler için filmin geleceğe dair sunduğu diğer öngörülerin neler olduğunu da belirtmekte yarar var. Bunlar : herkesin uzaktan video konferans yoluyla görüşmesi, her yerde mini dijital reklam yayını, herkeste bir tür çip olarak değerlendirilebilecek takip cihazının takılı olması, çipli kimlik kartı ve sanal cüzdan uygulaması ve hemen her şey hakkında bilgi veren eğitici videolar. ( youtube vb) Filmin bir sahnesinde polis memurunun suçluyu yakalamak için sosyal medyayı açıp bir manyak nasıl yakalanabilir? İsimli eğitim videosunu izlemesi, dikkate değer bir sahnedir. Demolition Man filmi, bilimkurgu türünde olmasına rağmen, kurgusunun gelecekte nasıl bir toplum modelinin oluşacağına dair isabetli öngörüleriyle dolu olması, bu filmi zaman zaman gündeme taşımaya devam edecektir.
Bir yanıt bırakın