KIŞ SPORLARININ MERKEZİ “ULUDAĞ”

KIŞ SPORLARININ MERKEZİ “ULUDAĞ”

Uludağ, Bursa il sınırları içerisinde bulunan 2543 metre yüksekliğindeki dağın ismidir. Türkiye’nin en büyük kış sporlarına ev sahipliği yapan Uludağ, özellikle kış aylarında yoğun turist akınına uğrar. Marmara bölgesinin en yüksek bölgesi olan Uludağ, sahip olduğu 40km uzunluk ve 225km genişlikle oldukça görkemli bir doğa harikasıdır.  Dağın Bursa’ya bakan tarafı kademeli, Orhaneli’ne bakan yönü ise daha diktir. Dağın en yüksek noktası, 2543 rakıma sahip olan Uludağ tepesidir.  Buradan sonra ikinci yüksek nokta ise 2.486 rakımlı keşiş tepesidir. Uludağ’ın kuzey istikameti boyunca uzanan Kirazlı, Kadı, Sobra yaylaları özellikle doğa severlerin gezmesi gereken noktalardır.

Tarihi kayıtlarda Uludağ’ın ismi “Olympos” olarak geçer. Bunu, tarihçi Heredot’un yazdığı “Heredot tarihi” isimli kitaptan okumak mümkündür. Lydia kralı Kroisos’un oğlu Atys’in yaşadığı trajik bir hikayeye eserinde yer veren Heredot, olayın geçtiği Uludağ’dan Olympos olarak söz eder. Yine bir başka tarihçi ve coğrafyacı Strabon’da yazdığı Coğrafya isimli kitabında Uludağ yerine Olympos kelimesini kullanır. Bölgenin Roma İmparatorluğunun egemenliğine geçmesi sonucu, Uludağ ve çevresinde toplam 28 adet Kilise inşa edilmiştir. Bu kiliselerin hepsi Deliçay ile Nilüfer çayı arasında kuruludur.

Bursa ve Uludağ’ın büyük değişimi Osmanlı Sultanı Orhan Gazi’nin burayı fethetmesinden sonradır. Orhan Gazi büyük mücadeleler sonucu Bursa’yı almış, bölgedeki keşişlere ait bütün yapıları tahliye etmiştir. Daha önceden dağlık alanlarda keşişlerin yaşadığı alanlar boşaltılmış ve buralara Doğlu Baba, Geyikli Baba, Abdal Murat gibi dervişler yerleşmiştir. Bu dönem Uludağ’ın ismi keşiş dağı olarak anılmaktaydı.  Bir dönem Olympos, bir dönem Keşiş dağı olarak anılan dağ, 1925 yılında Bursa Vilayeti Coğrafya Cemiyeti’nin öneri sonucu Uludağ adını alır.

Uludağ’ın bir spor ve dinlenme merkezi olması 1933 yılında başlar. Kış kayak sporlarına hazırlık için yapılan tesislere, bir otel, bir de muntazam asfalt yol yapılmış ve Uludağ kış sporları merkezi haline getirilmiştir. Kayak sporuna olan ilginin günden güne arması sonucu Uludağ’daki otel sayısı arttırılmış ve bölgeye 1963 yılında teleferik hattı kurulmuştur. Bugün de Uludağ, Türkiye’nin en büyük kayak merkezidir. En yoğun turist ağırlanan dönem, Ekim ve Nisan arasıdır. Dağın üst noktalarından bakıldığında görülen İstanbul ve Marmara denizini seyretmek için yıl içinde binlerce ziyaretçi bölgeye sürekli ziyarette bulunuyor. Kış etkinlikleri dışında yaz kampları içinde oldukça uygun bir yer olan Uludağ tatil merkezi, yılın tüm günü farklı etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Çevre illerden gelecek ziyaretçiler için dağın yukarı mevkilerine kadar yapılan yol oldukça düzgün ve kullanışlıdır. Dağın etrafında kamu kuruluşlarına ait 12 adet konaklama merkezi bulunuyor. Özel konaklama tesislerinin sayısı ise 15 adettir ve tüm tesisler arasında aktif olan telesiyej hattı sayesinde ulaşım çok rahat bir konuma ulaştırılmıştır

Uludağ, bitki örtüsü bakımından oldukça zengin bir çeşitlilik barındırır. En alt noktalardaki ovalardan başlayan bahar ikliminin esintileri zirveye kadar devam eder. İlkbaharda yeşile bürünen dağın çevresinde tamamen Uludağ’a özgü bitki çeşitleri kendini gösterir. Erguvan, koca yemiş, dağ çileği, zeytin, katırtırnağı, Girit ladeni, Uludağ köknarı, bodur ardıç, yaban mersini, ayı üzümü, yabani gül, geyik dikeni bu bitki çeşitliliğine birer örnektir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*