Apameia Kibotos Antik Kenti, Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesi sınırlarında yer alır. Tarihte bilinen ilk ismi ise Kelainai’dir. Şehir, Roma egemenliğine geçtikten sonra Pameia Kibotos olarak anılmaya başlar. MÖ 6. yüzyıldan itibaren Apameia Kibotos kenti, bölgenin hem siyasi hem de ticari merkezi statüsüne yükselir. Efes kentinin ardından ikinci büyük kent, Apameia’dır. Şehirde, Anıtsal yapıtlardan, stadyum ve tiyatro türü yerleşkelere kadar, dönemin mimari anlayışını yansıtan pek çok eser bulunuyor. Efes kentinde bastırılmış bronz sikkelerin aynısı burada da bastırılmıştır. Bu sikkeler yarı özerkliğin sembolü olarak imparator adına bastırılmıştır.
Büyük İskender’in Pers imparatorluğuna düzenlendiği sefer sırasında ordusuyla burada on gün kaldığı, tarihi kayıtlarda yer alıyor. Ordu komutanlarından Philippos, oğlu Antigonos Phrygia’ı buraya yetkili komutan olarak atar ve Kelainai’dan Gordion’a doğru yola devam eder. Şehrin kralı, Antiokhos, kenti yeniden inşa eden isimdir. Ve buraya, annesi Apama’nın ismini yaşatmak için Apameia adını verir.
Tarih alimi Strabo’ya göre erken Roma İmparatorluğu Apameia kentini, Efes’ten sonra, Asya’nın en büyük ve önemli ticari merkezi konumuna yükseltmiştir. Roma devleti tarafından atanan Vali komutasında yönetilmeye başlayan şehir, önemini, Doğu’dan Efes’e giden anayolların kesişmesiyle arttırmıştır. Bugün Dinar Suçıkan’dan, Apameia antik kentine kadar uzanan yoldaki Marsyas Nehri, dönemin pek çok efsanesine ilham olmuştur. Bunlardan biri, Tanrı Apollo’nun müzik yarışmasına davet ettiklerine meydan okuması sonucu meydana gelen kavgadır. Kavganın sonucunda, nehre ismini veren Satyr Marsyas burada asılır. Apameia için basılan sikkeler üzerindeki Orgas, Obrimos ve Therma nehirlerinin de yine efsanelere konu oldukları biliniyor. Pek çok antik kenti yıkan depremler, Apameia kentinin de yıkımına sebep olur. Kent, antik çağlardan başlayarak yaşanan depremler sonucu ağır hasarlar alır. Bugün Mercimek Tepesi olarak bilinen yamaçtaki Helenistik tiyatro, stadyum ve tepenin zirvesindeki kilise, Dinar’dan geçen karayolunun hemen kenarındadır ve yarım daire şeklinde bir dizilime sahiptir. MS 3. Yüzyıla ait bazı sikkelerin üzerinde Nuh’un gemisi olarak tasvir edilen resimlerin bulunması, bölgede bir dönem, Yahudi bir topluluğun da yaşadığını düşündürmektedir. Yapılan arkeolojik kazılarda pek çok hazine sandığının bulunması, kente, Apameia ismine ek olarak sandık anlamındaki “Kibotos” kelimesinin de eklenmesine vesile olur. Şehirde bulunan, Helenistlik döneme ait Antik Tiyatro kalıntıları, Arkaik döneme ait idol ve kaseler, bugün Afyonkarahisar müzesinde sergileniyor.
Bir yanıt bırakın