YENİ DÜNYANIN DİJİTAL REHBERİ: “SOSYAL MEDYA”
Yeni medya kavramının etkin tamamlayıcısı olan sosyal medya, her geçen gün, ekonomik ve sosyal hayatın iletişim motiflerini belirlemeye devam ediyor. Yapılan tüm araştırmalar bu iletişim motifinin tüketim alışkanlığını arttırmak üzerine olduğunu ortaya çıkardı. Satın alınan ürünle birlikte o ürünü üreten sermaye gücünün hayat anlayışı ve politikası da satın alınmış oluyor. Davranış normlarının ve toplumsal adetlerin üzerindeki ağır değişimlerden bunu rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz.
Sosyal medyanın tüm özel alanları şeffaflaştırması sonucu artık çok gizli denilen bilgilere dahi ulaşılabiliyor. Wikileaks belgelerinin ortaya çıkardığı büyük sansasyon sonucu, devlet otoritelerinin bile ne kadar zor sınavdan geçtiğine, tüm dünya yakın zamanda şahit oldu. Bir başka sosyal medya devi Facebook platformunun, kişiler üzerindeki etkisi artık öyle bir hale geldi ki; her şey reklam değeri ile ölçülür oldu. Hendriks’in konuyla ilgili düşüncesi oldukça çarpıcıdır. “Fotoğraflarımı neden Facebook’ta paylaşıyorum? Bu sadece bir eğlencemi, yoksa ben Facebook fabrikasında mı çalışıyorum? diye sorması gerekir insanların” (Hendriks,2009)
Sosyal medyanın diğer geleneksel mecralardan çok daha etkili sonuca ulaşmasının nedeni, tüm gelişmelerin adeta saniyeler içerisinde kişiler arasında paylaşılması olarak açıklanıyor. Sosyal medyanın tüketim alışkanlıklarının değişimine öncülük ettiği de artık yadsınamaz bir gerçek. Yani birey, hemen, çabuk istediği şeye ulaşıyor ve doyum hissini elde ediyor. Sabırsız ve aceleci toplumların kitle iletişim aracı olmuş durumda sosyal medya. Tüm sosyal deneylerin ortaya koyduğu somut verilere göre medya kanalları doğrudan halkın günlük yaşamında aktif idareci rolünü üstlenmiş durumda. Toplumların davranış özellikleri medya sahiplerinin ekonomik beklentilerine göre aktif şekilde yönetilmeye devam ediyor. Dijital platformlar istedikleri konunun üzerinde duruyor, istemedikleri bir gündemi ise tartışılamadan unutturabiliyor.
Sosyal medyanın hızlı iletişim gücünün müspet uygulamalar için de kullanılabildiğini gösteren örnekler vardır. Kültürel iş birlikleri, önemli organizasyonlar gibi. “Sosyal medya, eğer başka kültürlere ait değerleri tanımamızı sağlayacaksa, iyi olma potansiyeli de var demektir” (Uyanık Nada Svob ile söyleşi, 2009 b) Bu konuyu daha belirgin hale getirecek bir örneği de Facebook kurucusu Mark Zuckerberg’in sosyal medyanın gücüne atıfla söylediği sözlerden verebiliriz. 2010 yılında kendisi ile gerçekleştirilen bir söyleşi de sıradan insanların giderek kendileri ile ilgili mahrem bilgileri paylaşmaya hevesli olduklarını, konu hakkındaki toplumsal kuralların değişim geçirdiğini söylemiştir. (The Daily Telegraph 2010) Konuyla ilgili önemli tespitleri bulunan Hellriegel’e göre: sosyal ağlar toplumun beyni olmuş gibidir. Bundan yüzyıl sonrasında bile bütün kullanıcıların bilgilerine ulaşılacaktır. Sosyal medya platformlarında herhangi bir kullanıcı öldüğü zaman, ona ait olan tüm bilgiler ne olacak? Bu soru uzun süredir cevap beklemeye devam ediyor. (Hellrigel.2009)
Bir yanıt bırakın