GenelKültür Sanat

GILGAMIŞ DESTANI

Gılgamış Destanı, Mezopotamya’dan günümüze ulaşmış en eski edebiyat metnidir. Piramit yazılarından sonra ikinci sırada gelen Gılgamış destanı aynı zamanda dini metin olarak da kabul edilir. Gılgamış’ın yazım tarihi, MÖ 2100’lü yıllardır. Üçüncü Ur Hanedanlığı döneminin krallarından Uruk Kralı Bilgamış (Sümerce “Gılgamış”) hakkında Sümer dilinde yazılan 5 şiir, destanın başlangıç kısmıdır. Yazıtlardaki hikayelerin daha sonraları Akadların efsanelerini yazmalarına da ilham kaynağı olduğu biliniyor. Günümüzde Gılgamış destanının yalnızca birkaç tableti okunabilecek niteliktedir. Sin-leqi-unninni tarafından derlenen metinlerin Babilce yorumu, MÖ 13. Yüzyıl ile 10. Yüzyıl arasında yazılmıştır. Sonsuz Derinliği Gören”, ya da  “Bilinmeyeni Gören” başlığı altında destan metinleri toparlanarak koruma altına alınır. Destan metinlerinin bir kısmına da MÖ 7. yüzyılda yaşamış olan Asur Kralı Asurbanipal’in kütüphane kalıntılarında ulaşılmıştır.

Hikâyenin ilk yarısında anlatılan isim Enkidu olarak bilinen adamdır. Destanda Endiku’nun, Uruk kralı Gılgamış’ın Uruk halkına baskı yapmasını önlemek amacıyla yaratılan bir figür olduğundan bahsedilir. Destanın ikinci bölümü, Enkidu’nun ölümünden sonraki dönemi anlatır. Bu ölüm haberi ile yıkılan Kral Gılgamış, hem acısını unutmak hem de hayatın gizemini keşfetmek için uzun ve tehlike dolu bir yolculuğa çıkar. Yolculuk esnasında kralın öğrendiği gerçek şudur: “Tanrılar insanı yarattığında insanın payına ölüm düştü. Yaşam tanrıların elindedir.” Kral Gılgamış’ın yaptırdığı büyük yapılar, Siduri’nin önerisiyle ölümsüz adam Utnapiştim’in Büyük Tufan hakkında söylediklerine atıfla dolu olacaktır. Gılgamış’ın şöhreti, ölümünden sonra Gılgamış hikayelerinin dilden dile dolaşması sonucu giderek artar. Gılgamış, destanı, kahramanlık hikayelerinin ilk eseri kabul edilir. Gılgamış, Herakles (Herkül) gibi pek çok ünlü kahramanın ilk örneğidir. Destan, aynı zamanda Homeros destanlarına da ilham kaynağı olmuştur.

Antik Sümer şiirleri, günümüzde artık bir destanın parçaları gibi değil,  birbirinden ayrı öyküler içeren, şiirsel metinler olarak kabul edilmektedir. Şiirler, Üçüncü Ur Hanedanının hüküm sürdüğü MÖ 2100 yılına kadar gitmektedir. Babilce yazılı tabletler, günümüzde Gılgamış Destanına ait en eski tabletlerdir. Daha eski Babilce tabletlerin Akadça yorumu, diğer metinlerdeki boşlukları doldurmak için kullanılmıştır. Akadca metinlerin sayesinde destan hakkında çok fazla detaylı bilginin günümüze ulaştırıldığı biliniyor. Asurca çivi yazısı şeklinde olan tabletler, yaklaşık 15 bin parça olarak 1850’lerin başında Ninova’daki Asurbanipal Kütüphanesi’nde Austen Henry Layard ile Hormuzd Rassam ve W.K. Loftus tarafından ortaya çıkarılmıştır. 1891 yılına gelindiğinde Paul Haupt’un topladığı çivi yazısı metinlerin kapsamlı baskısı, Peter Jensen tarafından yapılır. Gılgamış destanına ait toplanmış tüm metinler 1930 yılında yeniden güncellenmiştir. Destana ait son parçalar,  1998’de Amerikalı Asurolog Theodore Kwasman tarafından British Museum’un deposunda bulunacaktır. Bulunan parça, destanın ilk satırlarını içerdiği düşünülen bölümdür. Parçada “Her şeyi gören, toprağın temeli olan, her şeyi bilen bilge: Gılgamış.” Yazılıdır. Efsanede Kral Gılgamış’ın düşmanı olarak bahsedilen Kiş’li Enmebaragesi hakkında somut kalıntılara ulaşılması, Gılgamış’ın tarihsel varlığına olan inancı arttırmıştır.

Kaynakça:

  • Epic of Gilgamesh | Summary, Characters, & Facts | Britannica”. britannica.com
  • Thrower, James (1980). The Alternative Tradition: A Study of Unbelief in the Ancient World. The Hague, The Netherlands: Mouton Publishers.
  • Mitchell, T.C. (1988). The Bible in the British Museum. The British Museum Press.
  • First lines of oldest epic poem found”. The Independent. 16 Kasım 1998.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir