PAMUKKALE TRAVERTENLERİ

PAMUKKALE TRAVERTENLERİ

Oluşum tarihi 400 bin yıl kadar öncesine dayanan Pamukkale Travertenleri, Büyük Menderes havzasında meydana gelen büyük bir depremden sonra yüzeye çıkmıştır. Şifalı kaplıca suyunu görmek ve içinde yıkanmak için binlerce turist her yıl Pamukkale’ye akın eder. Çörkez dağının eteklerinde bulunan traverten havuzları teraslı tepelerden oluşur. Kaplıca suyunun, solunum yolları problemlerine ve eklem rahatsızlıklarına iyi geldiği, bölgede yaygın bir kanıdır. Teras biçimdeki traverten havuzları toplam17 adettir ve içlerindeki suyun sıcaklığı da yaklaşık 33-35 derece arasıdır. Gerek doğal güzelliği gerekse şifalı suları ile Pamukkale Travertenleri yılın her günü ziyaret rotası olarak seçilebilecek bir yerdir.

Pamukkale travertenlerine gelen ziyaretçiler tortulu kayaçların haricinde şu noktaları da gezebilir:

  • Kaklık Mağarası: Denizli’nin Honaz ilçesine bağlı Kaklık mevkiinde yer alan mağara, il merkezine yaklaşık 30 km uzaklıktadır. Çevresi traverten ve alüvyonlarla kaplı mağaranın içerisi kaplıca suyu ile doludur. Mağaranın içi, duvarlarını ören bir tür sarmaşık nedeniyle yeşilin her tonuna bezenmiştir. Mağarayı ziyaret saatleri, haftanın her günü sabah 08:00 – 20:00 arasıdır. Ziyaret için belirlemiş ücret tarifesi, her yıl güncellenmektedir.
  • Hierapolis Arkeoloji Müzesi: Tunç çağının en görkemli yapılarından olan Hierapolis antik kentinin kalıntıları bu müzede sergilenmektedir. Aynı zamanda büyük Roma hamamı da yine müzenin yakınında ziyaret edilebilir.
  • Yeşildere Şelalesi: Farklı türde kafes hayvanlarının beslendiği Yeşildere, alabalık yetiştiriciliğinin de yapıldığı, doğayla iç içe bir yerdir. Şelalenin diğer ismi ise ağlayan kayadır.  Şelalenin kaya üzerinden akarken ağlayan bir yüzü anımsatmasından ötürü yöre halkı Yeşildere’ye bu ismi vermiştir.

Pamukkale travertenleri, içinden çıkan termal suların çevrede oluşturduğu benzersiz görüntüler sayesinde dünyada istisnai bir konuma sahiptir. Pamukkale’nin bulunduğu Çürüksu vadisi (Lykos), yüzyıllardır hep şifa kaynağı olarak ilgi görmüş. Bölgede yaşayan insanlar bu vadiyi bir şifa merkezi olarak görmüş ve tanıtmış. Bunun sonucunda da kaplıca çevrelerinde birbirinden görkemli kaplıca merkezleri inşa edilmiştir. Roma hamamının bulunduğu Hierapolis bölgesinde, dönemin kaplıcaya gelen hastalarına ait olduğu düşünülen mezarlar bulunmaktadır. Roma döneminde Tivertino ismi ile adlandırılan Traverten, kelime olarak çökelti anlamına geliyor.

Dünyada benzeri olmayan bu Karstik oluşumdan çıkan suyun içindeki kireç, buharlaştıktan sonra ayrışarak, döküldüğü havuzda beyaz kabartmalar oluşturur.  Bu traverten havuzlarına bulut görünümünü kazandıran süreçtir. Yüzyıllardır durmadan devam eden doğanın bu hareketi, Pamukkale Travertenlerinin ilk günkü güzelliğinde kalmasını sağlamıştır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*