SAĞLIK TURİZMİ
Mesut Fevzi KARLI/ Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü
Sağlık turizmi, bir takım sağlık sorunlarının tedavisi için yaşadığı bölgeden başka bir bölgeye seyahat eden insanların, bu ihtiyaçlarına cevap verebilmek için oluşturulmuş faaliyetlerin genel adıdır. İlk zamanlar sağlık turizmi, termal kaplıca ziyaretleri ve SPA tedavisi olarak bilinmekteydi. Türkiye’nin su kaynakları açısından zengin olması bu kanının yaygınlaşmasında etkili olmuştur. Sağlık turizminin asıl önemli birimleri olan medikal turizm ve fizik rehabilitasyon hizmetleri son yıllarda büyük bir hasta trafiği oluşturarak, sağlık turizminin ana faktörü haline gelmişlerdir. Sağlık turizmini 3 temel bileşen altında tanımlamak mümkündür, bunlar:
- Termal turizm ile SPA turizmi,
- Medikal turizm,
- Yaşlılara ve engellilere yönelik bakım ve rehabilitasyon hizmetleridir.
Bugün sağlık turizminin lokomotifi konumunda olan medikal turizm, son yıllarda yapılan yatırımlarla ciddi bir ekonomi yaratmıştır. Dünya nüfusunun giderek yaşlanması ile ortaya çıkan bazı hastalıkların tanı ve tedavisi için harcanan ücretler karşılanması zor boyutlara ulaşınca alternatif olarak gelişen bazı tıbbi uygulamalar hastaların hizmetine sunulmaya devam ediyor. Bu hizmetlerin farklı ülke ve kıtalarda olması, hastaların o bölgelere seyahat etmesini gerekli kılıyor. İşte Sağlık Turizmini ortaya çıkaran ve geliştiren ana etken budur. Kronik hastalıkların artması, artan tedavi masraflarının ülkelerin sosyal güvenlik sistemlerinde ciddi bir yük oluşturması, insanları, daha uygun tedavi imkanlarını araştırmaya sevk ediyor. Bu arayış, Sağlık Turizminin ulaşabileceği noktaları görmek açısından önemlidir. Alternatif tedavi taleplerinin artması aynı oranda sağlık turizminin sürekli büyümesi ve gelişmesi anlamına gelecektir. Tedavi olanaklarının ve sağlık personelinin yetersiz olduğu ülkelerde alternatif tedavi yöntemlerine ulaşma gayreti arttığı için bu durum da Sağlık Turizminin ilerlemesine ciddi katkılar sağlar. Yine, tedavi için beklenen sürelerin gittikçe uzaması, sağlık sigortalarının giderek daha pahalı hale gelmesi, tedavi olma seçeneklerini değiştiren faktörler olmuştur, bunun yanında ülkeler arası ulaşımın ve iletişimin hızla gelişmesi, yurt dışındaki hastanelerin tedavi koşulları hakkında bilgi edinebilmeyi kolaylaştırması da kişilerin sağlık hizmetini yurt dışında alma isteklerini arttırmıştır. Hastaların fazla beklemeden ve uygun fiyatlara tedavi olabilmelerini sağlayan alternatifler, bugün Sağlık Turizminin ulaştığı potansiyelin ana kaynağıdırlar.
Hastaların, tedavi ücretlerinin dünya ortalamasına göre daha uygun olduğu Hindistan, Tayland, Singapur, Malezya, Türkiye, Hollanda, Polonya ve Meksika gibi ülkelerde tedavi olmak istemesi, bu ülkelere yapılan seyahat sayısını oldukça arttırmıştır. Türkiye’nin, ciddi bir ekonomiye sahip olan sağlık turizminden istediği getiriyi elde edebilmesi için mutlaka sağlık kuruluşlarının hizmet kalitesini geliştirmesi ve Avrupa standartlarına yükseltmesi gerekmektedir. Bunun yanında ülkemizdeki hastanelerin fiziksel ve tıbbi donanımlarını arttırmaları ve daha ucuz tedavi imkanları sunmaları, yine dış ülkelerden gelecek hasta sayısını arttıracaktır. Küresel ölçekte Sağlık Turizminde öncü olmak isteyen her ülke mutlaka marka hastaneler yaratmak ve alternatif tanıtım kampanyaları düzenlemek zorundadır. Örnek olarak Müslüman bir ülkeden hasta çekmek isteyen bir Hastanenin “Helal Sertifikalı Hastane” uygulamasını başlatması sonucu hedef ülkeden gelen hasta sayısı artıyorsa, bu başarılı bir reklam çalışmasıdır.
Türkiye’nin, İslam ülkelerinden ve Türk Cumhuriyetlerinden daha fazla hasta çekebilmesi için JCI (Joint Commission International) akreditasyonunun yanında, tarihi, kültürel ve dini yakınlığımızı vurgulayan çalışmalar yapması, mutlaka olumlu sonuçlar verecektir. Avrupa ve diğer gelişmiş ülkelerden Türkiye’ye hasta çekilmesi içinse, mutlaka uzman kadroların arttırılması, hasta güvenliği ve hijyen uygulamalarının geliştirilmesi gerekmektedir. Yine ulaşımı ucuzlatmak, (hava yolu şirketleri bu konuda teşvik edilebilir) vizesiz hasta kabulü uygulamasına geçmek gibi uygulamalar da dışardan hasta çekmeyi arttıracak planlamalardır. Devlet yönetiminin medikal turizm sektörünü güçlendirmek için yatırımcılara ve sağlık işletmelerine çeşitli teşvikler ve destek paketleri sunması, Sağlık Turizminin iç dinamiklerini güçlendirebilir. Ülkemizde son yıllarda sağlık turizmi konusunda yapılan araştırmalarda ciddi bir artış görülmektedir. Sağlık Bakanlığının gerçekleştirdiği konferanslar ve üniversitelerde hazırlanan tez çalışmaları buna örnektir. Türkiye Turizm Stratejisi 2024 Eylem Planı ülkemizin doğal, kültürel, tarihi ve coğrafi değerlerini koruyarak, turizmden alacağımız payı arttırmayı hedeflemektedir. Bu plan çerçevesinde öngörülen hedeflere henüz ulaşılamadığı görülmektedir. Türkiye’nin farklı bölgelerinde faaliyet gösteren rehabilitasyon, sağlık ve termal merkezlerinin birbirileri ile koordineli olarak hareket etmesi 2024 eylem planının öngördüğü hedeflere ulaşılması açısından oldukça önemlidir. Hali hazırda bu pek çok sağlık tesisinin Sağlık Turizminin oluşturduğu ekonomiden habersiz olarak faaliyet yürütmesi iktisadi açıdan büyük kayıptır.
Sağlık Turizminin geliştirilmesi konusunda, Sağlık Bakanlığının özellikle son yılarda yaptığı atılımlar göz ardı edilemez. Sağlık Turizmini geliştirecek birimler oluşturulmuş ve uluslararası kongrelerde önemli eylem planları anlatılmıştır. Yine Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde konaklama hizmetlerinin kalitesini arttırmak için otelcilik hizmetleri müdürlüğü kadrolarının hastanelere atanması bu konuda atılmış önemli adımlardandır.
2017 yılında yayınlanan ‘Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Hakkında Yönetmelik’ devlet nezdinde sağlık turizminin ne kadar önemli olduğuna, en somut örnektir. Turizm Fakültelerinde, Sağlık Kurumları İşletmeciliği ve Sağlık Yönetimi bölümlerinin müfredatına “sağlık turizmi” dersinin konulması da bu konuya verilen önemin bir diğer işaretidir.
Sağlık Turizmini, doğal ve egzotik güzellikler, kültürel geziler ile birlikte değerlendirmek isteyen programlarda mevcuttur. Tedavi için o ülkeye giden hastanın iyileşme sürecinde eğer koşullar da uygunsa bulunduğu ülkenin tarihi ve kültürel farklılıklarını da yakından görebilmesi bu programların ana amacıdır. Bu farklı Turizm faaliyetlerinin ortak amacı turistik ziyaretlerin sayısını ve sıklığını arttırmaktır. Türkiye’nin sağlık turizmine katkı sunabilecek kaynakları göz önünde bulundurulduğunda bu sektörden elde edilecek gelirin, yaz turizminden elde edilen kazançtan çok daha fazla olacağı görülmektedir. Çünkü güncel ekonomik veriler sağlık turizminin çok büyük bir destinasyona sahip olduğunu gösteriyor. Kaplıcalar, şifalı çamurlar, içmeler ve medikal tedavi merkezleri gibi noktalar 12 ay boyunca turist çekebilecek kapasitedir. Sağlık turizminin “Medikal (Tıp) Turizm” olarak adlandırıldığı günümüzde sağlık kuruluşlarının bu sektörü geliştirmek adına atacakları adım oldukça önem arz ediyor. Termal turizm, (SPA, Wellness), Medikal turizm ve tedavi amaçlı sağlık turizmi başlıkları altında toplanan bu ekonominin gelişen ve değişen dünya ölçeğinde her yıl giderek daha da önemli bir konuma yükseleceğini tüm araştırma sonuçları bize gösteriyor. Ülkemizde her yıl sağlık turizmi türlerinden birini ya da birkaçını ön plana çıkartarak uzun vadede çok güçlü bir potansiyele sahip olunabilir. Buna her bölgenin sağlık turizminin belli alanında markalaşmaya çalışması da dahildir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, o ilin sağlık turizminde hangi açıdan öne çıkarılması gerektiğini tespit etmektir. Örneğin Afyon, Yalova, Bursa ve Kütahya termal turizmde, Muğla ileri yaşa yönelik turizm faaliyetlerinde, İzmir ve çevresi ise SPA ve Wellness konusunda birer marka olabilirler. İstanbul’un ise medikal turizmde ülkemizin temsilcisi konumunda olabileceğini artık biliyoruz.
DÜNYADA SAĞLIK TURİZMİ
Sağlık turizminin mazisi oldukça eskidir. Yunan İmparatorluğu’nda yaşayan hastaların Akdeniz ülkelerine termal su tedavisi görmek için gittiklerine dair pek çok yazılı kaynak var. Yine, 18. yüzyılda zengin Avrupalıların kaplıca tedavisi almak için Nil bölgesine seyahat etmeleri pek çok belgede kayıtlıdır. 21. Yüzyılın Sağlık Turizmine bakışını, düşük maliyetli ve kısa süreli beklemenin sağlandığı yerlere tedavi amaçlı seyahat olarak tanımlayabiliriz. Bu alanda en çok tercih edilen ülkeler arasında, Hindistan, Küba, Tayland, Singapur, Kolombiya ve Filipinler gösterilebilir.
İletişim kanallarının yaygınlaşmasıyla oldukça bilinçlenen hastalar günümüzdeki sigorta kuruluşlarının sunduğu sağlık güvenceleri konusunda önemli eksiklikler olduğunu düşünüyor. Bu durum hükümetleri, sağlık turizmini geliştirmek için yeni arayışlara sevk etmiştir. Dünya genelinde yapılan sağlık turizmi çalışmalarının sonucunda her geçen gün pazar genişlemekte ve yatırımcıların ilgisini çekmektedir. Maliyetteki avantajlar, uluslararası seyahatin oldukça kolaylaşması, sağlık hizmetlerini pek çok ülkenin üst düzey teknoloji kullanarak belirli bir standarda yükseltmesi, sağlık turizmini dünyanın pek çok noktasına ulaştırmıştır. Medikal turizm içerisinde önemli bir paya sahip olan diş, göz, estetik, kalp-damar tedavisi, eklem protez uygulaması, kısırlık tedavisi, tüp bebek tedavisi gibi uygulamalar her yıl artan bir oranda devam ediyor. Bu tür sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyan insanların başarılı operasyonlarla adını duyurmuş ve fiyat avantajlarıyla da ön plana çıkan ülkelere yöneldiklerini söyleyebiliriz. Bu hasta trafiğinin özellikle Güney Avrupa, Güney Asya ve Güney Amerika üçgeninde yoğunlaştığı görülmektedir. Çünkü bu kıtalardaki ülkelerde yapılan tedavilerin fiyatları kuzey Avrupa ülkelerine göre çok daha düşük seyreder. Bazı ülkeler, ülke içindeki sağlık faaliyetlerini teşvik etmek için resmi veya özel sağlık sigorta kurumlarını desteklese de sağlık turizminin sunduğu avantajların çok gerisinde kalmışlardır. Sağlık turizmi sayesinde önemli bir hasta potansiyeli yakalayan ülkelerin bu potansiyeli güçlendirerek devam ettirebilmek için modern tıbbi hizmetlere sahip olduklarını, tüm tedavi yöntemlerini yararlı ve başarılı bir şekilde sunabilecek alt yapıyı kurduklarını hatırlatmakta yarar var. Yine, bu güney ülkelerinin sağlık hizmetlerini sunma maliyetlerinin gelişmiş kuzey ülkelerine göre daha düşük olması, sağlık turizmini bu bölgelerde yoğunlaştıran diğer etkendir.
TÜRKİYE’DE SAĞLIK TURİZMİ
Türkiye’nin sağlık ve turizm ile ilgili planlanmalarını Sağlık Bakanlığı ile Kültür Bakanlığı birlikte yürütmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, sağlık turizmine doğrudan hizmet veren işletmelerin uluslararası kulvarlarda tanınmalarına ve kalite standartlarını yükseltmelerine yardımcı olmaya çalışırken, Sağlık Bakanlığı ise kuralları belirleyen denetleyici pozisyonundadır. Sağlık personelinin eğitimi ve istihdamı ile çeşitli kamu sağlığı hizmetlerinde görevlendirilmeleri yine Sağlık Bakanlığı tarafından planlanmaktadır.
Türkiye’de sağlık turizmini çok daha ileri seviyelere taşıyabilmek için yapılacak bazı pratik uygulamalar sunulabilir, bunlar:
- Turizmin mevsimlik ve coğrafi dağılımını iyileştirmek
- Dış pazardaki değişen tüketici tercihlerini dikkate almak
- Turizmi geliştirecek yeni potansiyel alanlar yaratmak
- Golf ve dağ sporlarının yanında, yayla, termal, kongre ve eğlence turizmini de geliştirecek faaliyetleri desteklemektir.
Türkiye’nin sağlık turizmi konusunda gösterdiği gelişimi, yıllara göre düzenlenmiş analiz tablosunda görmek mümkündür.
Ankara, İstanbul, İzmir gibi şehirlerde Avrupa standartlarını yakalamış çok sayıda özel sağlık kuruluşu bulunmaktadır. Sağlık tesislerinin yapım ve işletme maliyetlerinin çok yüksek olması büyük şehirlerin dışında kalan yerleşkelerde yeni tesislerin ortaya çıkmasını engellemiştir. Yüksek standartlı sağlık merkezlerini ülke ekonomisine hizmet verebilir konuma getirmek için Sağlık turizmi aracılığıyla ülkemize gelecek hasta sayısını arttırmak zorundayız. Bu sayede hem yüksek maliyetler azaltmış olur hem de sağlık kuruluşlarının kar marjı giderek artar. Ülkemizin coğrafi olarak stratejik bir konumda olduğunu da düşünürsek bu uygulamaların getirisi çok kısa sürede kendini gösterecektir.
SAĞLIK TURİZMİNDE TEDAVİ HACMİNE GÖRE HASTA ÇEKEN ÜLKELERİN LİSTESİ | |
1 Tayland | 8 Kosta Rica |
2 Macaristan | 9 Brezilya |
3 Hindistan | 10 Meksika |
4 Singapur | 11 Güney Kore |
5 Malezya | 12 Kolombiya |
6 Filipinler | 12 Belçika |
7 ABD | 14 Türkiye |
Kaynak: Frost and Sullivian
Türkiye’ye sağlık turizmi kapsamında gelen ziyaretçilerin en çok talep ettiği klinik uygulamaları sırasıyla şöyle sıralayabiliriz:
- Kadın hastalıkları
- İç hastalıkları
- Göz hastalıkları
- Tıbbi biyokimya
- Genel cerrahi
- Diş hekimliği
- Ortopedi ve travmatoloji
- Enfeksiyon hastalıkları
- Kulak-burun-boğaz
Sağlık turizminin ekonomiye çok ciddi katkılar sağladığı, bugün dünyanın kabul ettiği bir gerçektir. Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulunun (SATURK) yayınladığı rapora göre, Türkiye’ye tedavi amaçlı gelen her bir hastanın seyahat ve hastane dışı masrafları hariç, sadece tıbbi müdahale için 1.500 ile 100.000 dolar arasında değişen harcama yapmaktadır. Ortalama 5.000-6000 dolar civarında olan bu rakam, çok ciddi bir gelir kaleminin varlığına işaret etmektedir. Kişisel hasta masraflarının yanına konaklama, ulaşım, refakatçi gideri gibi harcamalar da eklendiği zaman, sağlık turizminin ortaya koyduğu getirinin boyutları çok daha iyi görülmüş olur.
Kaynak: TÜİK
Her ülke Sağlık turizminden ciddi bir pay almayı hedefliyorsa mutlaka uluslararası akreditasyon çalışmalarını ve tanıtım kampanyalarını profesyonel çerçevede yürütmelidir. Sağlık turizmine hizmet verecek profesyoneller ve yardımcı personel mutlaka eğitilmeli ve dil problemi çözülmelidir. Dünyada giderek büyüyen tedavi ve bakım sorunları artık kriz boyutuna ulaşmıştır. Bu durum aynı zamanda sağlık turizmi açısından bir başka potansiyele de işarete eder. Şöyle ki, ABD’de 50.000 civarı sigortasız insanın sigorta kapsamı dışında kalması sonucu sağlık yardımı alamaması tedavi maliyetleri çok daha ucuz olan ülkelere seyahat etmelerine neden olmaktadır. Bu gelişmeler doğrudan sağlık turizmi kapsamında sunulan hizmetlerin çok daha fazla hastaya ulaşması demektir.
Bugün Türkiye’de 1500 civarında termal kaynak mevcuttur. Toplam 250.000 yatak kapasitesi ile hizmet veren bu tesislerin yanında yeni işletmeleri de hayat geçirmek, gelecek 10 yıllık sağlık turizmi gelirlerini yakalayabilmek açısından çok önemlidir. Sağlık turizminin çok hareketli ve dinamik bir ekonomiye sahip olduğu unutulmamalıdır. Sürekli gelişme ve yenilik isteyen bir sektör olduğu için güncel verilerle desteklenmeli ve bu alanda hizmet verecek kurumların kalitesi arttırılmalıdır.
Sağlık Turizminin Yaygınlaşmasını Arttıran faktörler:
- Bireylerin kendi ülkelerinde yaşadıkları tedavi bekleme sürelerinin çok fazla olması onları daha kısa sürede sonuca ulaşabilecekleri sağlık merkezlerini aramaya sevk eder.
- Sağlık hizmetlerinin yüksek maliyette olduğu ülkelerdeki hastalar, kur avantajının olduğu ülkelere yönelerek tedavilerini o ülkede yaptırmak isterler.
- Kendi ülkelerindeki mevcut sağlık hizmetlerinin düşük kalitede olduğunu düşünen hastalar, modern teknolojinin ve uzman sağlık ekibinin bulunduğu ülkelerdeki sağlık birimlerinden tıbbi destek almayı istemektedir.
- Modern tıp uygulamalarının başarılarına olan güvenin yanında faydası kanıtlanmış alternatif tıp uygulamalarını da denemek isteyenler yine sağlık turizmi aracılığıyla o ülkelerdeki ilgili kuruşlara müracaat etmektedir.
- Hastalıkla mücadele boyunca ortaya çıkan bedensel ve zihinsel yıpranmanın etkilerini azaltmak ve ortadan kaldırmak için hastalar, bu uygulamaları kullanan ülkelerin tedavi merkezlerine ulaşmaktadırlar.
- Tedavi için ziyarette bulunulan ülkenin turistik bölgelerini de ziyaret etme isteği.
Yukarıda sıraladığım bu talep unsurlarının ciddi finansal kaynaklarla gerçekleşebileceğini, tekrar hatırlatmak isterim.
VERİLERLE SAĞLIK TURİZMİ
Ülkeler arasında karşılıklı yürürlüğe sokulan bazı uygulamalar sonucu sağlık turizmi bugün dünyanın pek çok ülkesinde gelişim göstermektedir. Toplumların seyahat etme noktasında elde ettikleri imkanların artması, ulaşım ve iletişim imkânlarının kolaylaşması, sağlık hizmetlerinin daha kaliteli ve uygun maliyetlere sunulduğu ülkelere olan seyahatleri hızla artırmaktadır. İnsanların yerleşik ortamlarından uzaklaşarak başka bir bölgede terapi görmesi, rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanma isteği, zinde kalma amacıyla gidilen ülkenin doğal kaynaklarını değerlendirme isteği, Sağlık Turizmini ortaya çıkaran ana nedenlerdir. Bu nedenle sağlık turizmine sadece bir turizm türü olarak bakmak büyük hata olur. Fiziksel ve ruhsal tedavinin en ideal imkanlarda sağlanmasına aracılık eden uluslararası resmi bir faaliyettir.
Kaynak: USHAŞ 2024 Nisan verileri
Kaynak: TUİK 2024
Ülkelerin sahip olduğu coğrafi konum, doğal güzellikler ve sıcak su kaynakları, sağlık turizmini geliştiren en önemli faktörlerdir. Bu doğal imkanlara sahip olan Türkiye’nin de gelecek 10 yıl içinde uluslararası sağlık turizmi gelirinden daha fazla pay alması bekleniyor, tabii doğru planlama ve yüksek kalite sürecini işletmek koşuluyla. Türkiye’nin sağlık turizmindeki rekabet gücünü arttırmak için yapılan çalışmaların ortaya koyduğu bulgular diğer ülkelerin dikkat etmesi gereken kriterlerden çok da farklı değildir. Sertifikasyon sürecini aktif tutan hastaneler, doğal kaynakların sistemli kullanımı ve ilgi çekici kampanyaların katkısıyla Türkiye, sağlık turizminde parlayan bir yıldız olarak yükselebilir. Türkiye’nin sahip olduğu potansiyel kaynakların, dünyanın pek çok ülkesinde olmaması, bu düşüncemizi destekler mahiyettedir. Tek yapılması gereken sağlık turizmini güçlendirecek alt yapı çalışmalarını zamanında bitirmek ve bu hizmet kalemlerini dünyanın geneline profesyonel eller vasıtasıyla ulaştırmaktır.
KAYNAKÇA:
Aslanova, K. (2013).
- Türkiye’de Sağlık Turizmi ve Sağlık Turizmi Hukuku. Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi.
Gürleyen, B.& Çınar, F. (2021).
- Türkiye’nin Medikal Turizm SWOT Analizi: COVID-19 Örneği. Sağlık ve Sosyal Refah Araştırmaları Dergisi.
Haider, Z. (2017).
- Debt drives kidney harvesting in Pakistan’s citrus orchards.
System Implications: A scoping review.
Singh, L. (2019). Medical Tourism Motivations: The Driving Force. Journal of Multidisciplinary Academic Tourism.
Şak, N. (2021).
- Sağlık Turizmi ve Ekonomik Büyümede Asimetrik Etkiler: Türkiye Uygulaması. Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi.
Tontuş, H. Ö.
- Sağlık Turizminde Türkiye Vizyonu. SATURK Yayınları.
Üstün, U.& Uslu, Y.D.
- (2022). Türkiye’nin Sağlık Turizminde Tercih Edilme Nedenleri Üzerine Bir Çalışma: Medikal Turizm Endeksi. Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi.