SAYILARIN TARİHSEL GELİŞİMİ

SAYILARIN TARİHSEL GELİŞİMİ

İnsanlığın toplu yaşam alanları kurarak medeniyetler geliştirmesi, sayı sisteminin başlangıcı olmuştur. Doğa ile iç içe yaşayan avcı ve toplayıcı insan toplulukları, üretimin artması sonucu rakamların yardımına ihtiyaç duymaya başlamıştır. Bakılan hayvan sayısı ve yetiştirilen ürün oranları arttıkça bunları hesaplamak ve kayıt altına almak gerekti. İnsanlar, yerleşik hayat içinde yaptıkları alışveriş tutarları ile ticari faaliyetlerdeki alınan ve verilen ürünlerin karşılığını, sayılar ile ifade etmeye başlarlar. Örnek olarak 5 demek istediğinde birisi, beş parmağını gösterirdi. Her çubuk bir sayıydı. Romalıların kurduğu sayı sistemindeki I.II. ve III rakamları, yine el parmaklarından esinlenerek türetilmiştir.

Sayıların ilk olarak kullanılmaya başlaması bundan 30 bin yıl öncesine dayanır. İnsanlık daha yazıyı kullanmaya başlamadan önce taşlara çizikler atarak hesaplamalar yapabiliyordu. Sayıların bir matematik düzeninde kullanılmaya başlaması M.Ö 5 bin yılındadır. Sümer uygarlığının yazılı tabletlerinde hem yazıyı hem de rakamları kullandıkları, arkeolojik kazılar sonucu ortaya çıkmıştır. Rakamları ve yazıyı ilk kullanan Sümerlerin kendilerine göre geliştirdikleri rakam hesaplamaları daha sonra diğer toplumlar tarafından örnek alınarak geliştirilmiştir.

SIFIRIN DOĞUŞU

Sıfırın icadı matematik tarihinde bir devrim niteliği taşır. Gelişen matematik sayesinde bilimsel çalışmaların önü açılmıştır. Adeta bir boşluğu tasvir eden “0” rakamı Mısırlılar tarafından bulunmuştur. Tarım ve hayvancılıkta oldukça ileri giden Mısır uygarlığı çalışmalarında matematiği ve bilimsel verileri sıkça kullanmaktaydı. Gelişen hesaplama uygulamaları sonucu herhangi bir değeri karşılamayan boş anlamında sıfır rakamını bularak kullanmaya başlamışlardır. Mısır piramitlerinin yapımında da matematikteki düzeylerini kullandıkları bugün artık herkes tarafından bilinmektedir. Mısırlılardan sonra Babil uygarlığı sıfır kullanan ikinci medeniyet olmuştur. Babil matematiğinde “O” rakamı, birbirine paralel iki çizgi ile sembolize ediliyordu. Bunun yanı sıra daha uzak bir kıtada bulunan Maya imparatorluğu da yine sıfır rakamını hesaplamalarında kullanmaktaydı. Mısır uygarlığında M.Ö 700 yılında başlayan 0 rakamının kullanımı, M.Ö 500 yılında Babil’de ve M.Ö 450 yılında Mayalarda kullanılmaya başlamıştır.

Sıfır rakamını aritmetik işlemlerde ilk olarak kullanan kişi Harezmi’dir. Cebir’in babası olarak anılan büyük alim, 830 yılında aritmetik işlemlerde hem sıfırı kullanmış hem de işlemleri nasıl yaptığını yazarak herkese göstermiştir. Arap dünyasında kullanılan sıfırı, M.S 1200 yılında İtalyan matematikçi Fibonacci Cezayir’de öğrenir ve bu cebir mantığını Avrupa’ya taşır. Artık Avrupa cebirde, Harezmi’nin geliştirdiği aritmetik işlemlerini kullanmaya başlamıştır. Genel kabul gören matematik işlemleri, Avrupa’dan da tüm dünyaya yayılarak, insanlığın ortak hesap çizelgesi haline geldi.

M.Ö 5000 yılında Sümer medeniyetinde başlayan sayıların serüveni, aslında insan mantığının ortak ürünüdür. Her toplum kendi dilinde ve kendi anladığı biçimde sayıları geliştirerek, kullanmaya gayret etmiştir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*