Kolesterol Nedir ? Yüksek Kolesterol Belirtileri Nelerdir?
Kolesterol Nedir ? Yüksek Kolesterol Belirtileri Nelerdir?
Merhaba sevgili okurum,
Bugün sıkça adınız duyduğumuz fakat tam olarak ciddiyetini ve ne olduğu bilmediğimiz kolesterolden sizlere bahsetmek istiyorum.
Kolesterol Nedir?
Vücudumuzu oluşturan ve hücrelerin yapısında bulunun yapı taşlarından bir tanesidir. Bu yapı taşı aslında hücre zarına destek veren bir moleküldür. Kolesterolün yapısında ise hem protein hem de yağla bulunmaktadır. Doku düzeyinde baktığımızda ise farklı dokularda farklı oranlarda bulunabilmektedir. Örneğin beyin dokusundaki kolesterol miktarı normal bir dokuya göre 10 kat daha fazladır. Burada daha çok nöron dediğimiz sinir hücrelerinin kılıfını oluşturduğu için ve beyinde de oldukça fazla nöron bulunduğu için burada oranı oldukça fazladır. Tabi normalde kolesterol yüksekliği bizim için daha çok dolaşım kısmıyla ilgilidir. Dolaşımdaki miktarı arttığı ve tolere edilemeyecek bir noktaya geldiği zaman o noktada sıkıntı başlar.
Kolesterol Neden Yükselir?
Kolesterolün yükselmesini aslında başlıca 2 sebebe ayırıyoruz bunlar primer yani birincil ve sekonder yani ikincil nedenlerdir.
Primer(Birincil) Nedenler
- Genetik olarak bazı belli başlı kolesterol hastalıklarının olmasıdır.
Sekonder(İkincil) Nedenler
- Obezite,
- Tip2 Diyabet,
- Alkol ve sigara kullanımı,
- Tiroit Hastalığı,
- HIV enfeksiyonlarında,
Kolesterol yüksekliği görülmektedir ve aslında sekonder nedenler genetik yatkınlığa oranlara daha çok görülmektedir.
Yüksek kolesterolün yol açtığı hastalıklar ise şu şekildedir:
Özellikle dolaşımda bulunan kolesterol miktarı ne zaman ki kabul edilebilir değerlerin üzerine çıktığı zaman risk başlar. Kolesterol zamanla damar duvarına zarar vermeye başlıyor ve bu duvarda fibrozis , bir takım damar duvarı değişiklikleri yaparak damarlarda daralmaya neden olabiliyor. İşte buna plak diyoruz ve bu plak kalbimizi saran koroner damarlarımızda olduğu zaman orada koroner kalp hastalıkları ortaya çıkıyor ve tedavi edilmediği zaman kalp krizi tablosu ortaya çıkıyor. Vücudumuzda her yerde damar olduğundan dolayı bu durum eğer beynimizde gerçekleşiyorsa bu sefer de beyinde bir pıhtılaşma ortaya çıkabiliyor. Bu durum eğer bacak veya kollarımıza giden bir damarda ortaya çıkarsa ve oradaki kanlanma miktarını azaltırsa bu durum uzuv kayıplarına kadar giden bir tabloyu ortaya çıkarabiliyor. Bazı kolesterol türlerinde ise pankreas organının iltihabına sebep olan durumlar da olabiliyor.
İyi, Kötü Kolesterol Nedir? Farkları Nelerdir?
- HDL (iyi kolesterol): HDL dokulardaki kolesterolü toplayarak dışarı atılmasını sağladığı için iyi kolesterol olarak bilinir. Yalnızca vücutta bulunur, besinlerde bulunmaz.
- LDL (kötü kolesterol): Kolesterolü dokulara taşıyarak arter ve diğer kan damarlarının duvarlarında birikmesine neden olduğu için LDL, kötü kolesterol olarak da bilinir. Kanda toplam kolesterol ve LDL kolesterolünün yüksek olması, HDL’nin düşük olması, kişi için risk faktörüdür. Bu riske sahip hastalarda kalp krizi, felç, damar tıkanması, böbrek yetmezliği gibi hastalıkların oluşum riski daha fazladır.
Kimler Daha Çok Risk Altındadır?
Risk gurubu :
- Diyabetik hastalar,
- Hipertansiyonu olan hastalar,
- Alkol ve sigara kullanan bireyler,
- Tiroit hastaları,
- Ailesinde kolesterol hastalığı olan bireyler,
Bu bireyler daha fazla risk altındadır.
Kolesterol Tanısı
Hastalar hastaneye başvurdukları zaman bir kan tahliliyle çok basit bir şekilde kolesterol yüksekliği tanısını alabiliyorlar.
Yüksek Kolesterolün Belirtileri Şu Şekildedir:
- Baş ağrısı,
- Halsizlik,
- Aşırı yorgunluk hissi,
- Ayaklarda ve bacaklarda yanma,
- Soluk cilt, cildin solgun görünmesi,
- Yaraların geç iyileşmesi,
- Baş dönmesi,
- Ayak tırnaklarında kalınlaşma,
- Ayak parmaklarında morarma,
- El ayaklarda üşüme veya uyuşma,
- Ağrı ve kramplar yaşama,
- Nefes darlığı,
- Göz kapakları çevresinde sarı cilt lekeleri,
- Deri altında ve göz çevresinde yağ birikmesi,
- Göğüs bölgesinde oluşan ağrılar,
- Bacaklarda meydana gelen ağrılar,
- Cilt ve göz çevresinde meydana gelen sarımtırak lekeler.
Tedavi
Tedavide ilk olarak hastanın LDL düzeyinden ziyade hastanın riskleri hesaplanır. Yani şu şekilde 40 yaşında, LDL düzeyi yüksek fakat başka bir risk faktörü yok , başka bir hasta 40 yaşında , LDL miktarı yüksek ve aynı zamanda diyabet hastası . İlk hastanın risk faktörü olmamasından kaynaklı sadece takip edilirken ve yaşam tarzında bir takım farklılıklara gidilirken, 2. hasta için bir tedavi ve takip süreci başlatılabilir. Yani hastaya bireyselleştirilmiş bir tedavi öngörülmektedir.
İlaç kullanmadan da kolesterolün risk faktörünü düşürmek mümkündür. Bunlardan en önemlisi düzenli bir fiziksek aktivite yapmak olacaktır. Veya beslenme değişikliğine gidilerek sağlıklı bir beslenme ve yaşam tarzı ile de yüksek kolesterolü düşürmek mümkün fakat eğer ne zaman ki bu yaşam tarzına rağmen kolesterol aynı düzeyde devam ediyorsa bu sefer mecburen ilaç tedavisi gereklidir.
Beslenmede Nelere Dikkat Edilmelidir?
Beslenmede özellikle kolesterol düzeyi düşük gıdaları tercih etmek önemlidir.
- Ahududu,
- Alıç çayı,
- Arpa ve kepekli tahıllar,
- Avokado,
- Badem,
- Balık,
- Barbunya,
- Çekirdekli kırmızı üzüm,
- Çikolata,
- Domates,
- Elma, armut ve greyfurt,
- Yağsız hindi, dana eti ve tavuk,
- Fasulyeler,
- Fındık, fıstık ve ceviz,
- Keçi boynuzu,
- Keten tohumu,
- Barbunya, fasulye, yeşil mercimek, nohut ve kırmızı mercimek,
- Lif bakımından zengin gıdalar,
- Bamya, kuşkonmaz, pancar, karnabahar, havuç, yeşil fasulye, patlıcan,
- Patlıcan ve bamya,
- Siyah ve beyaz çaylar,
- Soğan ve sarımsak,
- Soya ve soya bazlı gıdalar,
- Tüm taze meyveler,
- Yaban mersini,
- Yağlı balıklar (Somon, ton balığı, sardalya vb.),
- Yağlı tohumlar: Ceviz, badem ve fındık,
- Yarım yağlı süt ve süt ürünleri (süt, kefir, peynir, yoğurt, ayran),
- Yeşil çay,
- Yulaf ezmesi, bulgur, tam buğday, çavdar ekmeği, arpa, kepek,
- Avokado, zeytinyağı, mısır özü yağı, ay çiçek yağı.
Bu yiyecekleri günlük hayatımızda tüketmek oldukça doğru bir tercih olacaktır.